Kelamını tutmayan bir idare, gençlik ihtilali palavrasıyla yapılan kalitesiz takım mühendisliği, Burak Elmas’ın hâlâ nedenini açıklamadığı Fatih Terim’le yolların ayrılması, güçlü yöneticilerin istifa etmeleri, çapsız, yeteneksiz, bilgisiz oyun okuma özürlü Torrent’in kurtarıcı olarak Galatasaray’ın başına getirilmesi…
İdari ibra olmayacağını bildiği halde mali kongrede “İstifa etmeyeceğim” diyerek Galatasaray’ı kaoslara ve krizlere götüren Burak Elmas, maalesef kelam verdiği halde Galatasaray mahkeme kapılarında süründürüyor.
Galatasaray’ın bu dönem ligdeki ruh hali, oynadığı oyun, elde ettiği muvaffakiyetler Burak Elmas ve idaresiyle tıpkı paralelde yürüyor. Sivasspor mağlubiyeti; idare, teknik adam ve futbolcular dahil Galatasaray’daki dönemin özetidir.
Galatasaraylı oyuncuların öz inanç eksikliği, tükenmişlik sendromu sergilemesi, idarenin topluluğa veremediği umutla eş kıymettedir.
İdaresi tükenmiş bir Galatasaray’ın, oyuncularının da teslimiyetçi olmaları doğaldır. Sivas maçında alanda dökülen oyuncuları göremeyen, Emre Kılınç ve Babel’e kement atamayan, Halil ve Mostafa Mohamed üzere genç oyunculara güvenmeyen Torrent maalesef mağlubiyete davetiye çıkardı. Bilhassa futbolu bırakmış Semih’i stoper olarak kullanması büyük küsurdu.
Galatasaray’da şayet seçim haziranda yapılacaksa bu müddet içerisinde Burak Elmas oyuncu transferlerine el atmamalıdır. Yeni idare; Kerem, Halil, Mostafa üzere hırslı, mücadeleci, mağlubiyete başkaldıran oyuncu transfer etmeyi planlamalı.
Galatasaray’ın başına da genç, dinamik, hırslı yerli ya da yabancı Nuri Şahin, Okan Buruk üzere hocalar getirilmelidir.
Bu dönem kaoslar ve krizlerle alabora olan Galatasaray’da en büyük alkışı fedakâr taraftar hak ediyor.