Bu durumdan etkilenen ülkeler ortasında Türkiye de bulunuyor. Hatta kesim temsilcileri, çip krizin artmasıyla önümüzdeki günlerde tüketicilerin bilgisayar, telefon, televizyon, tablet, beyaz eşya üzere elektronik eşyalara ulaşmada zorluklar yaşayacağı konusunda uyarıyor.
‘TÜKETİCİ SÜRATLİ OLSUN’
Bahisle ilgili Hürriyet’e açıklamalarda bulunan Türkiye Bilişim Dalı Derneği (TÜBİDER) Lideri Pınar Kabil, “Çinli ve ABD’li üreticilerin Türkiye’den aldıkları çip siparişlerini ortalama 2 ay geciktireceği konuşuluyor. Bu durum, bilhassa yerli üretimle ihracat yapan firmalarımızı zora sokacak. Başka yandan tüketici elektroniği arzında global çapta yaşanan bir arz kasvetini aslında görüyorduk. Hammadde fiyatlarındaki artış ve kur kaynaklı fiyat artışlarının üzerine çip arzında sorunun tahlilinin ertelenecek olması eser tedariğinde kısa vadeli bir darboğaza neden olabilir. Teknoloji muhtaçlığını karşılamak isteyen tüketiciler karar verirken bu devirde süratli davranmalı” diye konuştu.
2.4 MİLYON BİLGİSAYAR SATILDI
Pınar Kabil kelamlarını şöyle sürdürdü: “2019 da 1.6 milyon adet olan Türkiye’deki bilgisayar satışları 2020’de 2.2 milyon adet, 2021’de ise 2.4 milyon adete çıktı. Daha fazlasını bekliyorduk fakat malum hammadde ve çip krizi buna mahzur oldu. 2020’de dünyada bilgi ve bağlantı teknolojileri pazar büyüklüğü 3.8 trilyon dolardı. 2021 de ise 4.1 trilyon ile kapadı. Türkiye’de ise 2020’de 27 milyar dolardı , 2021 de ise 28 milyar dolar ile kapadık. 2022 yılında hammadde sorunu yaşayan donanım kesimi, kaideler değişmez ise asgarî yüzde 50 küçülecek. Bu risk hem kürsel bazda hem de ülkemiz için mevcut. En büyük risk ise, yüksek lisanslı teknoloji okumuş kaliteli bir kitlenin işsizler ordusuna katılma ihtimali.”
‘KDV İNDİRİMİ NEFES ALDIRIR’
BOĞAZİÇİ Bilgisayar Genel Müdürü Ümit Lider ise yaptığı açıklamada, “Teknolojinin gelişimini evvelki devirlerde yıllar ile tabir ediyorduk, artık ise günlerle ölçülüyor. Bu kadar dinamik bir bölümün çip arzı kaynaklı külfetler yaşaması teknolojik gelişimim önünü tıkıyor. Bir başka kıymetli konu ise dünyada hammadde kaynaklı yaşanan fiyat artışları. Kur kaynaklı artırımları da bunların üzerine eklediğimizde genelde yaşanan arz derdinin üzerine son kullanıcıya direkt yansıyan fiyat artışları karşımıza çıkıyor. Yüksek teknoloji eserleri, bilhassa iş dünyasının tüm süreçlerinde odak noktasında yer alıyor. Son kullanıcının fiyat artışlarından taban oradan etkilenmesinin önünü vergi düzenlemeleriyle kesebiliriz. KDV oranlarında yapılacak bir düzenleme kesimin bir nebze nefes almasına vesile olabilir” formunda konuştu.
