Alışveriş yapmak birçok bayanlar için eğlenceli bir aktivitedir. Fakat durum 18 yaşındaki Betty Kubovy-Weiss için epey farklı. Yaşıtlarının ve hemcinslerinin bilakis Kubovy-Weiss için alışveriş cümbüş yerine ‘eziyet’ halini alıyor.
Hayatının çok büyük bir kısmında vücut algısı meseleleriyle çaba eden üniversite birinci sınıf öğrencisi, mağaza kabinlerinde sık sık gözyaşlarına boğuluyor. Kubovy-Weiss, yaşadığı bu olumsuz tecrübelerinin en değerli kaynağından birinin ‘çoğu şahsa uyan tek/standart beden’ ideolojisi ile satış yapan bir mağaza olduğunu söyleyerek, “O mağazada hiçbir kıyafete sığamazdım ve bu benim için hakikaten çok kırıcıydı” diye konuşuyor.
ANNESİ MESELELERİNİ MİLYONLARA DUYURDU
Birçok insanın olduğu üzere Kubovy-Weiss’in de vücut algısı problemleri çok küçük yaşlarda başladı. Ancak onun durumunu başkalarından farklı kılan çok kıymetli bir ayrıntı var: Kilo problemleri, annesi Dara-Lynn Weiss tarafından kaleme alındı ve Vogue’da yayınlanarak milyonlarla paylaşıldı.
Evet yanlış okumadınız… Betty’nin annesi Dara-Lynn Weiss, 2012 yılında 42 kiloya ulaşan küçük kızının klinik obezitesi hakkında bir yazı yazdı.
O vakitler şimdi yedi yaşında olan Kubovy-Weiss’in özel çekim fotoğrafları ve anne kızın fotoğraflarıyla süslü yazıya mecmuada tam dört sayfa ayrıldı. Anne, yazıda kızının klinik obezitesini detaylarıyla anlattı.
O vakitler şimdi yedi yaşında olan Kubovy-Weiss’in özel çekim fotoğrafları ve anne kızın fotoğraflarıyla süslü yazıya mecmuada tam dört sayfa ayrıldı. Anne, yazıda kızının klinik obezitesini detaylarıyla anlattı.
Yazıda kızı hakkında “Kesinlikle yemeyi sevmediği hiçbir şey yoktu. Yetişkin porsiyonunda olan tabakları dahi silip süpürüyordu” tabirlerine yer veren Weiss, bir çocuk obezite uzmanının rehberliğinde kızını sıkı ve uzun bir ‘beslenme rejimi’ne soktuğunu, ‘diyet’ sözünden ise bilhassa kaçındığını belirtiyordu.
Diyetisyen Brigitte Zeitlin, çocukların tabip tavsiyesi olmadan kilo vermemelerini tavsiye ediyor ve “Çocuklara kısıtlayıcı bir diyet uyguladığınızda sağlıklı bir yeme biçimini değil, yemekten ve bedeninden utanmayı, sistemsiz beslenmeyi öğretiyorsunuz” diyor.
‘SICAK ÇİKOLATASINI ELİNDEN ALDIM, ÇÖPE DÖKTÜM’
Weiss, beslenme rejimi başladığında kızının akşam yemeği porsiyonlarının yarıya indirildiğini, tatlıların masadan kalktığını ve hatta en sevdiği içecek olan sıcak çikolatanın dahi elinden alındığını söz etti.
Bir gün gittikleri kafede barista ona kalori sayımı hakkında bilgi veremeyince kızının sıcak çikolatasını içmesine müsaade vermeyen anne, “İçeceği elinden dramatik bir halde aldım, onu çöpe döktüm ve dışarı fırladım. Kızım yılın sonunda 7 kilo verdi ve 5 santim uzadı” satırlarına yer verdi.
Kızı kilo verdikten sonra yaşadıkları diyaloğu da anlatan Weiss, şunları yazdı:
“Ona artık imgesinden hoşlanıp hoşlanmadığını, başardığı şeyle gurur duyup duymadığını sorduğumda ‘Evet’ diyor.”
KENDİ SIKINTILARI OLDUĞUNU YILLAR SONRA KABUL ETTİ! ‘ACIMASIZ, BENCİL…’
Tüm bu anlattıklarından sonra Weiss, önemli bir reaksiyon ile karşı karşıya kaldı. Hakkında “Derginin sayfalarını süsleyen en bencil bayanlardan biri” yorumu yapılan Weiss, “acımasız, olgunlaşmamış ve yemeğe karşı kendi fonksiyonsuz tavrından etkilenmiş” olarak nitelendirildi.
Yazıda kızından ‘Bea’ olarak bahseden Weiss, yemek konusundaki kendi güvensizliklerini anlatarak, bu durumun ebeveynlik tekniklerini sorgulamasına neden olduğunu da yazdı.
Weiss, gençken müshil aldığını ve kendisine iştah kesici ilaçlar vermesi için bir hekim arkadaşına ‘yalvardığını’ da belirterek, yemek ve kilo ile ilgili meseleleri olduğunu kabul etti.
Dara-Lynn Weiss, kızıyla ilgili yazdığı Vogue makalesinin akabinde 2013 yılında ‘The Heavy: A Mother, A Daughter, A Diet’ bir kitap da yazdı.
Pekala tüm bunlar olup biterken olayın ‘öznesi’ Kubovy-Weiss neler yaşıyor, hissediyordu?
‘VÜCUDUMU ONA KARŞI SİLAH OLARAK KULLANDIM’
Insider’a konuşan Kubovy-Weiss, kilo kaybının tıpkı vakitte bedeniyle karmaşık bir alakaya sahip olmasına yol açtığını söylüyor ve annesiyle ilgili şunları anlatıyor:
“Annemi incitmek istediğim vakitlerde makûs beslenirdim. Bedenimi ona karşı silah olarak kullanırdım. Daha zayıf olmam onu memnun ediyordu, bunu biliyordum lakin her vakit onu keyifli etmek istemiyordum.”
Küçük bir erkek kardeşi de olan Kubovy-Weiss, büyürken hayatlarında var olan diyet motifinin temelde anne-kız alakalarını şekillendirdiğinden bahsediyor, “Bu, uzun bir mühlet boyunca konuşmalarımızın ve kavgalarımızın ana konusuydu. Bağımızı uzun yıllar karakterize etti” diyor.
ANNESİNİN YAZDIĞI YAZIYI HÂLÂ OKUMADI
Annesinin yazdığı ve yayımlanmasının üzerinden 10 yıl geçen ‘Weight Watcher’ makalesini Kubovy-Weiss hâlâ okumadı. Lakin Kubovy-Weiss 2013’te yayımlanan ve yeniden annesinin kaleme aldığı ‘The Heavy: A Mother, A Daughter, A Diet’ isimli anı kitabını okuduğunu söylüyor.
Kubovy-Weiss, mecmuada yayınlanan yazıyı okumasa da fotoğraf çekimleri sırasında çok eğlendiğini itiraf ediyor ve “İlginin üzerimde olmasını sevdim. Hayatımın en hoş günü üzereydi. Bana bir sürü elbise getirdiler, saçlarımı ve makyajımı yaptılar. ‘Ben bir üstün modelim’ diye düşündüm. Çok eğlenceliydi” diye anlatıyor.
BEKLENMEYEN İTİRAF… ‘SANIRIM SANA ÇOK ŞEY KAYBETTİRDİM’
18 yaşındaki Kubovy-Weiss, annesini kendisini diyete mecbur bıraktığı için yargılamıyor, onun niyetinin berbat olmadığını düşünüyor. Annesinin “Sanırım sana çok fazla şey kaybettirdim” dediğini de anlatan Kubovy-Weiss, bu itiraf karşısında çok şaşırdığını belirterek, “Çünkü onun diyet konusunda çoka kaçtığını kabul etmesini hiç beklemiyordum” diyor.
TOPLUM DAİMA DAHA İNCE OLMAYA İTİYOR
Öte yandan annesi, Kubovy-Weiss’in zihninde kilo konusunda hâlâ kıymetli bir yere sahip. Yeniden de karar alırken annesinin ne düşüneceğinden etkilenmemeye çalışıyor.
Kubovy-Weiss, büyürken kilolu olma konusunda utandığından, zorbalığa maruz kaldığından ve daha zayıf olmayı dilediği anlar olduğundan da bahsediyor.
Genç kız hislerini “Bedenim hakkında daha yeterli hissettiğimde kendime daha fazla güveniyorum. İçinde yaşadığımız toplum nedeniyle de daha ince olduğumda bedenim hakkında daha güzel hissediyorum” kelamlarıyla tabir ediyor.
SPINNING DERSİNE KATILABİLMEK İÇİN PALAVRA SÖYLEDİ
Daha ince olmak onun için o kadar kıymetliydi ki bunun için vakit zaman birtakım aşırılıklar da yapmış. Mesela şimdi 10 yaşındayken yetişkin bir spinning sınıfına katılmak yaşı hakkında palavra söylemiş.
“Derslere katılabilmek için yaşımı on yaş büyük söyledim. Orada olmak için çok küçüktüm lakin tekrar de yaptım” diyen Kubovy-Weiss, şimdilerde devam eden vücut algısı meseleleri hakkında konuşabiliyor.
AÇLIK DENETİMİ İÇİN İLAÇ KULLANMAYA BAŞLADI
Kendisini ‘kıvrımlı’ olarak tanım eden ve ‘vücut aktivisti’ olduğunu söyleyen Kubovy-Weiss, son vakitlerde onlarca diyet denedikten sonra açlık denetimi için reçeteli bir ilaç kullanmaya başladığını itiraf ederek, “Bu kararı çok uzun müddet düşündükten sonra aldım. Düzinelerce yemek ve antrenman planı denedim. On yıl boyunca diyet yaptığım bir noktaya gelmiştim” diyor.
Hayatı boyunca kilo sorunu yaşayan genç kız, daima bunun hakkında düşünmenin çok yorucu olduğunu söylüyor ve kendi vücut algısını ‘sürekli mücadele’ olarak tanımlıyor.
HATALI YAĞ FOBİSİ KÜLTÜRÜ!
Kubovy-Weiss, “Kilo denetimi için uyguladığım tüm plan ve alışkanlıklarımın bu ‘yağ fobisi kültürü’nden çıktığının farkındayım ve kendimi suçlamıyorum. Bence zayıf vücuda yönelik bir toplumsal hasretin, yönelişin olması benim kabahatim değil” diye konuşuyor.
Herkesin benimsemesini istediği bir bildiri da veren genç kız, hayatı boyunca bu bahiste zorbalığa uğramış, küçük yaşlarda kilo sorunu milyonlarla paylaşılmış ve diyet yapmaya mecbur bırakılmış biri olarak şunları söylüyor:
“İnsanları rahat bırakmalı ve vücutları ile istediklerini yapmalarına müsaade vermeliyiz…”
