Bu yıl dördüncü Oscar adaylığını kazanan Penélope Cruz başarılarına muvaffakiyet katmaya devam ediyor.
İspanyol yıldız daha evvel “Nine” sinemasında en yeterli yardımcı bayan oyuncu kısmında aday gösterilmiş, “Vicky Christina Barcelona” ile bu kategoride Oscar kazanmıştı.
En güzel bayan oyuncu adaylığı ise Pedro Almodóvar sineması “Volver” ile gelmişti. Bu yıl da Almodóvar’la yaptığı “Paralel Anneler” sinemasıyla dördüncü kere Oscar adayı olan yıldız, bu rolüyle 78’inci Venedik Sinema Festivali’nde en uygun bayan oyuncu mükafatını kucaklamıştı.
Bu hafta Penélope Cruz ve Pedro Almodóvar ile bir ortaya geldim ve hem yeni sineması hem de uzun yıllara dayanan dostluklarını konuştum.
◊ Birçok sefer birlikte çalıştınız, Penélope’de ne görüyorsunuz?
– Pedro Almodóvar: Onu birinci “Jamón Jamón”daki performansında gördüm. Penélope’nin birinci sinemasıydı. O sinemayı da çok düzgün hatırlıyorum. Çok etkilenmiştim. Çok gençti.
◊ Neden çok etkilenmiştiniz?
– Pedro Almodóvar: Onun oyunculuk üslubundan çok etkilenmiştim. Büsbütün ferdî bir oyunculuk sergilemişti. Çok genç olmasına karşın oyunculuğu inanılmaz güçte gerçek ve özgündü. Sinemadan çıktığımda, “İşte, birlikte çalışmak istediğim oyuncu bu” diye düşündüm. Sonra tanıştık. Kaç yıl sonra tanıştık hatırlamıyorum. Neyse ki hislerimiz karşılıklıydı. Tanıştığımız vakit yazdığım karakterler için Penélope çok gençti. Birinci defa “Live Flesh”te çalıştık. Ekranda yalnızca sekiz dakika vardı. Lakin bence sineması herkesten çalmıştı. “Live Flesh”ten 1 yıl sonra, direktör Stephen Frears’la bir yerde tanıştım. Bu sinemadaki sekiz dakika yüzünden Penélope’yi, Amerikan imali “The Hi-Lo Country” sinemasını yapmak için aradığını söyledi. O kadar tesirli olmuştu o kısa performans. O vakitten beri çok yakın arkadaş olduk. Ailemin bir kesimi gibiler. Biri tarafından çok âlâ anlaşıldığınızı bilmek ve hissetmek ve birebir vakitte onu sizi anlaması nitekim bir avantaj.
◊ Aranızdaki iş birliğiniz nasıl oluşuyor? Pedro arayıp, “Senin için öbür bir sinemam var” mı diyor, yoksa senaryoyu mu gönderiyor? Konuşma nasıl başlıyor?
– Penélope Cruz: Farklı biçimlerde başlıyor. Her proje benim için çok büyülü. “Paralel Anneler”de öykü hakkında bir şeyler paylaştı. New York’ta “All About My Mother” sinemamız için basın turundaydık. Bu sinemanın kıssası hakkında, daha sonra değişip diğer şeylere dönüşen birkaç şey anlattı. Fakat öykünün kökü o anlattıklarıydı. Sonra salgın yüzünden Madrid’de büsbütün kapanmalar başladı. Pedro’yla telefonla ve FaceTime’da konuşmaya devam ettik. Bana, “sana bahsettiğim bu öyküyü çekmeceden çıkardım ve tekrar yazıyorum. Karakter için seni düşünüyorum” dedi. Hepimizin karantinada olduğu o günleri hayal et. Ne vakte kadar sürecek bilmiyorduk, gelecek nasıl olacak? Hiçbir fikrimiz yoktu. Hiçbir şey bilmiyorduk. Pedro bu telefonla bana umut ve heyecan aşısını yaptı. Ufuktaki planın bu olacağını bilmek… Bu kusursuz öyküyü birlikte yapmamız için plan yapması… Benimle paylaştığı tüm öyküler ortasında favorim bu oldu. Zira çok farklı şartlar altında gelişti.
◊ Pandemi meçhullüğü içinde bana umut ve heyecan aşısını yaptı dediniz. Biraz daha açar mısınız?
– Penélope Cruz: Sanırım bir noktada meskenden tekrar çıkabileceğimize dair bir şeylere inanmamız gerekiyordu. Lakin her şeyden evvel, başaracak mıydık, hayatta kalacak mıydık? Hiçbir şey bilmiyorduk. Başlarda çok korkuyordum. Başından beri salgını çok ciddiye aldım. Ve sonra, evet bir plan yapıyorduk lakin 1 yıl sonra mı yoksa 5 yıl sonra mı olacaktı, bilmiyorduk. O yüzden o telefon görüşmesini her vakit hatırlayacağım.
◊ Pedro, aşikâr ki verimli bir kapanma periyodu yaşadınız. Biri kısa (The Human Voice), oburu uzun (Paralel Anneler) iki sinema çektiniz… O vakit diliminde bir nevi kendinizi işe odakladınız diyebilir miyiz?
– Pedro Almodóvar: Evet. Benim için gerçeklerden kaçmanın tek yolu buydu. TV ve gazetelerde her gün büyük trajediler vardı. Kendimi yazmaya konsantre ettim. Aslında, salgının başındaki 3 aylık kapanma benim için öncesine nazaran daha üretkendi. Yazmaya daha çok konsantre olabildim. Senaryoyu bitirmem için en en elverişli günlerdi. “Paralel Anneler” uzun vakittir üzerinde çalıştığım bir senaryoydu. Ayrıyeten “The Human Voice” sinemamın provaları için Tilda Swinton, Madrid’deydi. Natürel ki ertelemek zorunda kaldık.
◊ Lakin pandeminin başı olmasına karşın çektiniz.
– Pedro Almodóvar: Evet, “The Human Voice”i temmuz başına erteledik. Sonra çektik. 30 dakikalık bir sinemaydı. Sinemayla, 2020 Venedik Sinema Festivali’ne gittik ve çok başarılı olduk. Venedik’ten çabucak sonra da “Paralel Anneler”in yapımına başladık. Yani kapanmalar benim için daha verimliydi. Sanırım bunun nedeni yalnızca çalışmayı tercih etmemdi. Olan biten her şeye karşı hassastım. Ayrıyeten olanlar bana acı çektiriyordu. Bu duruma kafayı takmak istemedim. Genel olarak benim için sinema yapmak hayatımdan bir cins kaçış. Pandemi ve öbür trajediler olmasa bile sinema çekmek gerçek hayatımdan çok daha yeterli hissettiğim öteki bir gerçekliğe sürüklüyor.
◊ Sinemadaki kıssada denetim sizde olduğu için mi sanki?
– Pedro Almodóvar: Örneğin çalışırken, yazarken ve çekerken kendimi gerçek hayatımda olduğundan çok daha özgür hissediyorum. Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Gerçek hayatı yaşarken, yazarken ya da çekerken olduğum kadar gözü pek ve cüretkar değilim. Kendimi büsbütün özgür hissettiğim anlar yazarken ya da sineması çekerken. Benim için hudut yok.
İspanyol sinemasının memleketler arası alandaki en başarılı direktörü, senaryo müellifi ve sinema imalcisi olan Pedro Almodóvar, 2003 yılında “Konuş Benimle” sinemasıyla en uygun direktör Oscar’ını kazanmıştı. “Paralel Anneler”in, en düzgün bayan oyuncu ve en güzel müzik kısmında bu yıl iki adaylığı var.
SENARYOYU OKURKEN HİPNOTİZE OLDUM
◊ Performansınız şahaneydi tebrik ederim. Karakteriniz Janis’in inanılmaz tasvirini yaptınız. Janis’le ilgili sizi etkileyen ve role çeken şey neydi?
– Penélope Cruz: Birinci sayfadan itibaren senaryodaki her şeyden hipnotize olmuş üzereydim. Senaryoyu okurken hipnotize oldum. Tıpkı şey sineması izlediğinizde de oluyor. İnanılmaz hipnotik bir tesiri var. Sizi anda tutuyor, izlerken hiçbir şeyi kaybetmek istemiyorsunuz. Çok ayrıntı var. İki-üç sefer izleseniz bile her seferinde yeni bir şeyler keşfedeceğiniz bir sinema. Pedro sahiden çok özel bir şey yarattı. Okuduğumda tekrar eksiksiz bir Pedro Almodóvar senaryosu dedim. Ve yeniden bu karakterle bana inanılmaz fırsatlar veriyordu. Pedro ile oynadığım tüm karakterler karmaşık, farklı, sıkıntı karakterler olduğu gerçek. O kadar katmanlı yazıyor ki, yazdığı karakterlerin hiçbirinin kolay olduğunu söyleyemem.
Cuma günü vizyona giren “Paralel Anneler”, tıpkı gün birebir hastanede doğum yapan iki bayanın hayatına odaklanıyor.
BANA, BENİM KENDİME İNANDIĞIMDAN ÇOK İNANIYOR
◊ Birlikte 7 sinema yaptınız. Bu sinemaların her biri farklı hoş. Yıllardır devam eden yaratıcı münasebetinizin sırrı nedir?
– Pedro Almodóvar: Senaryomda Penélope’nin yaşına ve özelliklerine yakın bir karakter varsa teklif ettiğim birinci aktris o oluyor. Her şeyden evvel birbirimizi anlamamız, birebir lisanı konuşmamız ve direktör olarak ondan yorulmayacağımı bilmek çok değerli.
Hepsinden değerlisi istediğimi olabildiğince çok yapmaya çalışıyor. Bariz hoşluğu ve bariz yeteneğine ek olarak Penélope’ye güvenmemi sağlayan iki öge var. Bana körü körüne inanması… Bana, benim kendime inandığımdan daha fazla güveniyor. Bana muazzam derecede paha veriyor. Daha fazla cüret etmeni sağlıyor. Ayrıyeten çok çalışkan, asla vakit kaybetmez. Bana sinemanın provaları için istediğim kadar vakit verir. Örneğin bu sinemada Janis çok özel bir anne. Onun için yazdığım en karmaşık rol olduğunu düşünüyorum. Çekimden evvel karakteri yorumlama sıkıntısını çözmem gerekiyordu.
Bu yüzden tüm senaryoyu bir defadan fazla prova ettik. Bu türlü bir hazırlıkla aslında çekime başlarken ne yapacağımızı çok yeterli biliyorduk.
Lakin böylesine bir hazırlıkla bile çekimlerde makûs şeylerin olmayacağını varsayamayız.
Zira sinema çekmek canlı bir şey. Duruma ve ortaya çıkan yeni şeylere ahenk sağlaman gerekiyor. Bizim yaratıcı münasebetimiz doğallık… Çalışmanın, tecrübenin getirdiği şeylerden besleniyor ve bu çok büyük bir avantaj.
AİLE ODAKLI BİR BEŞERİM, ÇOCUKLAR ÖNCELİĞİM
◊ Siz ne düşünüyorsunuz? Pedro’yu uzun vakittir tanıyorsunuz. Hayatındaki bu ikilemi görüyor musunuz?
– Penélope Cruz: Yazarken yanında değilim lakin Pedro daima yazıyor. Seyahat ederken, bir sinemanın basın cinsindeyken bile yazıyor. Bazen tıpkı anda üç senaryo yazıyor. Nasıl yaptığını bilmiyorum ancak tanıştığımdan beri bu halde çalışıyor. İki dünyasını karşılaştırırsam… Çekim yaparken bence daha keyifli. Yazarken, çekerken, üretim öncesi, imal sonrası, sinemayla dünyayı dolaşırken, bu süreçlerde daha memnun olduğunu hissediyorum.
◊ Pekala siz?
– Penélope Cruz: Beni çok keyifli eden bir hayatım var. Mecnun üzere sevdiğim çocuklarım. Çocuklarım ve ailem hayatımda sahip olduğum en yeterli şey. Aile odaklı bir beşerim. Daima böyleydim. Ailemle vakit geçirmek ve çocuklarımı büyütmek önceliğim. Fakat 16 yaşımdan beri sinema yapıyorum. Sabah uyanıp sete gittiğimde kendimi tamamlanmış hissediyorum. Oyuncu olarak yılda 2-3 sinema yapma bahtımız var. Fakat bir yönetmenseniz her şey farklı. O yüzden Pedro’yu tanıdığım kadarıyla, çalıştığı vakit çok daha memnun olduğu çok açık.
