Fransa’nın dünya çapındaki sanatkarlarından Enrico Macias, 60’ıncı meslek yılını, evvelki gün Olympia’da verdiği konserle kutladı. 50’nci defa Olympia sahnesine çıkan sanatkara oğlu Jean-Claude Ghrenassia’nın yönettiği orkestra eşlik etti. Fransa’nın her yerinden hayranlarının haftalar evvel konser biletlerini tükettiği geceye, İzmir’den de bir küme sanatsever gitti. Fransa’da bir ortaya geldiğimiz sanatçı, Kelebek aracılığıyla Türkiye’deki tüm hayranlarına teşekkür etti.
TÜRKİYE’NİN TANITIM YÜZÜ AJDA PEKKAN OLMALI
Ajda Pekkan ile birinci defa 1976 yılında Paris Olympia’da konser veren Macias, Süperstar’ı büyük hayranlıkla andı. “Bütün dünya ülkeleri reklamlarını sanatkarlarıyla yapıyor” diyen Macias, Kültür Bakanlığı’na seslendi: “Kültür Bakanlığı, Türkiye’nin tanıtımıyla ilgi olarak yapacağı en büyük reklamı Ajda Pekkan’la yapabilir. Örneğin Amerikalılar, Angelina Jolie ve Madonna ile yapıyor.
Ajda Pekkan’ın bir Olympia konserinin promosyonu, Paris sokaklarında yüzlerce afişinin asılmasıyla başlar.
Onunla yapılacak birçok röportaj mecmualarda yer alır ve gündem oluşur. Bu konser, iki ülke ortasında daha güçlü bir kültürel bağ oluşturur.”
DARIO MORENO’NUN HAYATINI HERKES OKUMALI
Yakın dostu Erkan Özerman’ın yazdığı “İzmirli Dario” isimli kitabı ilgiyle okuduğunu söyleyen Enrico Macias, Dario Moreno’yla ilgili yanlış bilgilerin olduğunu, gerçeklerin tüm dünyaya anlatılması gerektiğini savundu:
“Moreno’nun plakçısı ve menajeri Marouani, bu büyük sanatçıyı Meksikalı olarak lanse etmişti. Onun, ölünceye kadar Türk pasaportunu hiçbir vakit değiştirmediğini ve Türk olduğunu ispat etmiştir bu kitap. Dario Moreno’nun Fransa’daki ve dünyadaki muvaffakiyetini anlatan bu kitabın kesinlikle sevenleri tarafından okunması gerekir.
Kültür Bakanlığı, bu kitaba dayanak olarak, tüm dünyadaki Dario Moreno hayranlarına çok sevdikleri sanatkarın gerçek kimliğini öğretmiş olur.”
ÇOK ÖDÜL ALDIM LAKİN BİR MÜKAFATIM EKSİK
Ajda Pekkan ve Erkan Özerman’ın Fransa kamuoyu tarafından tanınan iki değerli insan olduğunu da söyleyen sanatçı, “Her ikisine de Fransa Devleti tarafından madalya verilmiştir. Bu bedelli iki insan üzerinden kurulacak kültürel alaka, Türkiye için bedelli ve kıymetli olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.
Usta sanatçı son olarak, “Bugüne kadar aldığım mükafatların sayısını inanın bilmiyorum. Lakin bir ödül eksik. 80’e yakın yapıtım Türkçe olarak okunuyor, Fikret Şeneş hanımefendinin çok hoş kelamlarıyla. Türk halkı çok sevdi. Her vakit söylüyorlar. Sanki ben Hürriyet Gazetesi’nin Altın Kelebek mükafatını hak etmedim mi” diye sorarak kahkahayla güldü.
