BÜLENT TİMURLENK – BİR KEZ GEÇ KALDIN MI!
Camp Nou’da bulamadığı golün şifresini bütün hafta aradı Xavi… Galatasaray o günlerde erteleme polemiği ve Beşiktaş derbisinin tansiyonu ile meşguldü.
İki stoperin istikrarını bozması lazımdı, Aubameyang’ı yayın dışına derine çektiğinde bunu sağlayacağını biliyordu. Karşısında Kerem tehditi olan Dest’i hamleye göndermek ise rakibin en büyük atak silahına adam kovalatmak demekti.
50 bin taraftarın önünde Barça’nın set oyununu oturtması vakit alacaktı. Feghouli’nin yokluğu talihsizlikti ve yerine forma giyen Cicaldau, hayalet orta saha olursa Galatasaray’ın işi zordu.
Birinci 30 dakikada Camp Nou’daki maçın benzeri tıkanıkları alandaydı. Aanholt tekrar Traore’yi kitlemiş, Berkan, De Jong’un pas kanallarını tıkamıştı fakat Galatasaray atağa çıkarken ağır Gomis’in yükünü kaldıramıyor ve yük Babel ve ondan çok uzaktaki Kerem’e kalıyordu.
Marcao’nun kornerden gelen golü doğrusu böylesine bir oyunda define bulmak üzereydi. Artık Barcelona düşünmeliydi… Âlâ de düşündüler. Pedri’nin golünde 3 Galatasaraylı çalım yerken, ikinci golde Torrent’in grubu alanda anlık 10 kişiydi.
İkinci yarıya Mohamed ile başlanmalı, 60’da da Babel ve Cicaldau kenara gelmeliydi. Bu değişikler geldi ancak 15’er dakika rötarlıydı. Bu da Galatasaray’ın Beşiktaş derbisi sonrası ayaklarında derman kalmayan oyuncularını son 15 dakikaya sıkıştırdı.
Derbideki üzere kenardan gelenler cenaze meskenine çevirdiler oyunu. Barcelona istediğini aldı. 8 maçlık serüvende tek yenilgiyle karakterli oyunla veda ettiler.