HAKKI YALÇIN – ŞAMPİYON GİBİ!
Dönem başından bu yana ligde çok şeyler oldu. Büyük kulüpler apoletlere boğulan teknik adamların elinde oyuncak oldu. İki renkli gözyaşı şişeleri doldu. Türk futboluna musallat olan liderler için tarihi geçmiş ilaçları denemek her zamanki üzere en kolay yoldu.
Yaşadıklarından ders almayanlar için hayaller erken iptal oldu ya da “olmadı baştan!” Şişirilmiş balonlar uçarken konuşma balonları patladı, kara paranın akıl çeteleri moda oldu. “Güzel günler göreceğiz çocuklar” müziği unutuldu, verilen kelamlar yenildi yutuldu, hatalılar suçsuz oldu. Olan gerçek taraftarlara oldu da liderlerin umurunda bile olmadı.
Dönem başından bu yana ligde çok şeyler oldu. Kusursuz bir futbol ekibi kentin hislerine tercüman oldu. Trabzonspor ligin başından beri liderliği sahiplendi, kendinde olanı açığa çıkardı olmayanı çalışarak üretti. Başkalarının ne yaptıklarıyla ilgilenmedi, kendi doğrularını alana yansıttı.
Birinci devrenin sonunda taraftarlarını şampiyonluk trenine bindirdi, İstanbul ağalarına Türk futbol tarihinde görülmemiş puan farkları bindirdi. Tarihler yerle bir oldu. Son nefesine kadar kazanmaya programlanan ve şampiyonluğa tünel kazan bordo-mavili karıncalar ateşi tekrar buldu. Sahanın ortasındaki duruşunu hiç bozmayan Trabzonspor “yılın efendisi” oldu.
Dönem başından bu yana ligde çok şeyler oldu. Medyada kurdukları “teşkilatın adamlarıyla” kasılarak yürüyenler kendi karanlıklarında kayboldu. Abdullah Avcı yüreklerde heykel oldu. Abdullah Avcı uçan halıyla gelmedi bugünlere, emekle geldi yürekle. Medyanın gazıyla değil futbolcularının alın teriyle.
Onda hala çözülmemiş gizler varsa, en olumsuz kurallarda bile maçı döndüren sihirli gözler varsa Abdullah Avcı kurduğu sistemin ta kendisidir. Tarih yazarken bile duruşundan hiçbir şey kaybetmeyen bu asil adam gerçek kıymetini Trabzon’da buldu. Abdullah Avcı öteki gruplardaki teknik adamlar için de zarafetin ve cüretin simgesi oldu.
Dönem başından bu yana ligde çok şeyler oldu. Centilmenlikten tasarruf edilmez de edenler oldu. Maç bitimlerinde rakibini tebrik etmeyip hakemin yanına koşanlar için nasılsa mazeret boldu. “Yaka paça tavırlar” futbol alanlarında vazgeçilmez alışkanlık oldu. Centilmen olmayı kendine yediremeyenlerin ettikleri küfürleri medyaya imzalatıp kartpostala dönüştürdüklerini yıllardır izliyoruz. Onların ayak izlerine basarak yürüyenler yüreklerde madara oldu!
Dönem başından bu yana ligde tuhaf şeyler de oldu. Ekibinin son dakikada attığı hayati gole sevinmeyen “uzaktan kumanda futbolcuların” yedek kulübesinde fosilleri bulundu. Ahlaksız para her zamanki üzere yolunu buldu, futbolculardan toplanan transfer haraçları kim bilir hangi yerde villa oldu? O futbolculardan kurul alan menajerlerin aslında ne mal oldukları ortaya çıktı da bu türlü gerçekler bile “tiksintiye” neden olmadı.
Dönem başından bu yana ligde çok şeyler oldu. Kayserispor karşısında “şampiyon gibi” oynayan Trabzonspor bulunduğu yere kolay gelmediyse, ligin bitiminde söylenecek kelamımız şimdiden hazırdır. “Hak yerini buldu.”