◊ Ömür Gedik: Umut Evirgen gece hayatının önde gelen isimlerinden. Üstüne kültürlü, sempatik, beğenilen sohbet ve güzel olunca bayanların ve magazin basınının ilgisini çekmemesi imkansız. Kendisini tanırım. Kiminle beraberse açıkça söyler. “Nur’la arkadaşız” diyorsa öyledir.
◊ Savaş Özbey: Tuba Büyüküstün, Melisa Şenolsun, Serenay Sarıkaya… Ülkenin en ünlü ve en hoş bayanlarıyla birlikte olan adam unvanını Cem Yılmaz’dan aldı bence.
◊ Orkun Ün: Umut Evirgen’in aşk hayatı çok hareketli. Hiç ‘bu da olmamış’ dedirtecek bir bağ yaşamıyor Umut. Fakat işin berbatı onunla arkadaş olmak da çok sıkıntı artık. Işık ile çok yakın arkadaş olduklarını tekraren söylediler ancak gel de anlat anlatabilirsen…
◊ Onur Baştürk: Umut’un arkadaş etrafında çok fazla ünlü var. Hasebiyle bu türlü söylentiler çıkması çok olağan. Şahit olduğum kadarıyla şu an Serenay’la hoş bir alakaları var. Lakin “en süratli playboy” demek abartılı olur. Etrafında daima model gördüğümüz bir playboy değil kendisi sonuçta.
Kendiyle dalga geçen insanlara bayılıyorum
Oğuzhan Koç hakkında “yağlarını aldırdı” savı ortaya atıldı. Müzikçi da kendisini Oburiks üzere göbeklendirdiği bir fotoğrafını paylaşarak bu iddiayı ti’ye aldı. Kurul ne diyor damat adayının bu paylaşımına?
◊ Savaş Özbey:
Hayatla ve kendiyle dalga geçebilen insanlara bayılıyorum. Ayrıyeten yağlarını aldırsa da yeridir. Ne hoş işte, düğüne kıymet verdiği manasına gelir. Gelinler istedikleri gelinliklere girebilmek için aylarca uğraşıp didiniyor. Damatlar niçin yapmasın?
◊ Orkun Ün:
Bu teze ben de birinci başta ‘düştüm’, “Acaba mı” dedim, “Yapmış mıdır Oğuzhan” diye sordum. Sonra bir ileti aldım Oğuzhan Koç’tan, “Yalan haber” dedi. Yani birinci ağızdan yalanlandı bu husus. Bir şey diyeyim mi? Ben esasen hiç inanmamıştım bu söylentilere. İnsan sevdiği için her şeyi yapar, evet fakat bu kadar zayıfken de yağ aldırmaz be arkadaş!
◊ Onur Baştürk:
Oğuzhan göbekli biri değil lakin yağ aldırabilir de. Ne var bunda? Artık en olağan şeylerden biri bu. Lakin bunu ti’ye alması da güzel.
◊ Ömür Gedik:
Bayan sanatkarlar yağ aldırma, botoks, Fransız askısı, dudak dolgusu vs. ne varsa yaptırırken Oğuzhan Koç’un yağlarını aldırması neden bu kadar olay oldu anlamadım. Ne var bunda? Sahneye çıkan, kamera önüne geçen erkeklerin de tıpkı bayanlar üzere kendilerine bakmaları gerekiyor.
Maskeli balo
Aslı Bekiroğlu “Maske Sen Kimsin?” müsabakasındaki arkadaşı Kubilay Aka’yla görüntülendi. Yeni ayrıldığı sevgilisi Davet Telkıvıran’dan dişe diş bir intikam geldi, o da birebir yarıştan Biran Damla Yılmaz ile sevgili oldu. Sizce neler oluyorbu maskeli baloda?
◊ Orkun Ün: Ben Davet Telkıvıran’ın yaptığına “intikam” demiyorum. Ben onun bu hareketini gereksiz buluyorum. Ne gerek var? Ait daha yeni bitmiş, sen çabucak yeni bir sevgili bulmuşsun. Bir de bunlar yetmezmiş üzere Aslı Bekiroğlu’nun olduğu yere gitmiş Davet Telkıvıran. Bayatladı artık bu hareketler be Kurul.
◊ Savaş Özbey: Allah aldatılan herkese bu türlü “cuk intikam” nasip etsin. “Dur ben de birebirini ona yapayım” desen bu türlü denk getiremezsin. Misliyle karşılık vermek bu olsa gerek.
◊ Onur Baştürk: Bu ne yahu, tam maskeli baloymuş! Çok güldüm. Liseli gibiler, o onunla flört ediyor, inadına başkası de diğeriyle filan. Hepsine bol baht ve âlâ cümbüşler diliyorum. Ancak maskeli balolar çabuk biter, sonrasına bakmak lazım.
◊ Ömür Gedik: Müsabaka kulisini hayal edince insan biraz şaşırıyor alışılmış. Yakınlaşmalar, yakınlaşmalara karşı nispet yaparcasına diğer yakınlaşmalar falan olmuş demek ki. Göze göz, dişe diş! Rolleri değiştirerek devam ediyorlar yarış sonrasındaki hayatlarına.
Kendisine sabır diliyorum
Daha evvel ayak parmağı kırıldığından konserine tekerlekli sandalyeyle çıkan Hande Yener, bu sefer de bacağı yandığı için Best Of Europe Awards gecesine sargılı katıldı. Yorumlarınızı alalım…
◊ Onur Baştürk: Büyük nazar değmiş, kendisine sabır diliyorum. Bu halde kelam verdiği yerlere katılmaya çalışması da takdir edilesi.
◊ Savaş Özbey: Hande Habeş ordusu üzere oldu, doruktan tırnağa yaralı. Yanık bir yana, o küçük parmak ne acımıştır kim bilir. Sehpaya çarpınca bile acısı insanın içine oturuyor. Her şeye karşın “show must go on” demesi takdir edilesi alışılmış.
◊ Orkun Ün: Kurşun döktürmesi lazım Hande’nin. Döktürdüyse bir kere daha döktürmesi lazım. Allah uzun ömür versin, dünyalar tatlısı babaannem bu işin uzmanıdır mesela. Kurşun döktüğünün sırtı asla yere gelmez. Biz artık hareketli Hande’yi, sevinçli Hande’yi, gösteri ustası Hande’yi özledik…
◊ Ömür Gedik: Hande birinci kazadan sonra kurşun döktürmüştü aslında. Bir daha döktürme fikrini bilemem lakin Hande artık biraz daha dikkat etmeli. Geçmiş olsun diyorum kendisine.
Tam bir İzlanda romantiği
Haftanın gündem olan bahisleri ortasında İzlandalı direktör Thor Saevarsson’un sevgilisi Dilan Çiçek Deniz için “Lolita”dan alıntıladığı doğum günü iletisi da vardı. Romantik buldunuz mu bu paylaşımı?
◊ Orkun Ün: Toplumsal medya ‘kasıklarımın ateşi’ kelamını alıp ‘belimin ateşi’ diye deverana soktu. Olacak şey değil. Thor’un her hareketi romantik. Bu adam değil miydi köprüde trafiği durdurup evlenme teklif etmeye çalışan? Biz bu işten şunu öğrendik sanırım; bir İzlandalının romantizm anlayışını asla küçümsemeyeceksin!
◊ Savaş Özbey: O tufaya ben de düştüm, haksızlık ettim memnun ikili. Nabokov’dan alıntı yaptığını fark edememiştim. Rus yapıtlarına soykırım uygulanan şu devirde ilaç üzere romantik bir paylaşım.
◊ Onur Baştürk: Tam bir İzlanda romantiği. Çok sevdim. İzlanda’yı gidip gördüm, onların bu kuzey romantizmine ayrıyeten hayranım. Çeviriden kaynaklı alaycı bakışları da anlamsız buluyorum.
◊ Ömür Gedik: Thor’un cümlelerine bayıldım. Türk erkekleri alınmasın ancak yabancıların sevme biçimi bazen nitekim de bu türlü çok hoş olabiliyor. Siz “romantik” diyorsunuz da adamın cümlelerinden resmen tutku fışkırıyor. İsteyen herkesin bu türlü tutkulu sevgilisi olsa keşke…
BU KIYAFETİ BEĞENEN VAR MI…
Farah Zeynep Abdullah’ın “Bergen” galasındaki kıyafeti ve tarzı çok tartışıldı. Siz beğendiniz mi?
◊ Savaş Özbey: O kadar eleştirildi ki, Twitter’dan “Hani kimse kimsenin kıyafetine karışmayacaktı” yazdı Farah. Saçı, rastası, örgülerin ucundaki tırnak üzere düğmeler, eldivenleri… “Özlem Tekin’le Emel Sayın’ı topla, ikiye böl” üzere bir kombinasyon olmuş.
◊ Orkun Ün: Beğenen var mı ortamızda? Bence olmamış. Farah “kıyafetime karışmayın” diyor ancak bu türlü bir sinemanın galasında üstelik konut sahibiyken bu derece özensiz giyinilmez.
◊ Ömür Gedik: Saçını ve makyajını hiç beğenmedim. Güzelim kızı mahvetmişler. Sinemanın de önüne geçti ayrıyeten bu tartışma ve uygun olmadı. Gala sonrası kıyafet, saç, baş değil sinema ve oyunculuklar konuşulmalıydı. Umarım artık “Bergen”i konuşuruz.
◊ Onur Baştürk: Farah’ın gala kıyafeti ve sonrasında gösterdiği reaksiyon tam bir “İletişim nasıl yapılmaz?” dersi oldu. Bu kıyafetin ileti içeriği netti: “Dikkat çekmek istiyorum.” Dikkat de çekti. Herkes bu berbat ekibi konuştu. Galadan sonra sinemanın kendisinden çok bu kombin ön plana çıktı. Halbuki sinema ve Farah Zeynep’in çok övülen oyunculuğu ön planda olmalıydı. Farah Zeynep kendi kendine süreci baltalamış oldu.
Rus ruleti
Dünyaca ünlü orkestra şefi Valery Gergiev, Vladimir Putin’e yakınlığı nedeniyle Münih Filarmoni Orkestrası’nın birinci şefliğinden de alındı.
Savaşın akabinde Batı’da Rus edebiyat, müzik, sinema ve başka sanat efsanelerine karşı bir kültürel ambargo başladı. Sizce bu durumdan kim ziyanlı çıkar?
◊ Onur Baştürk:
Carnegie Hall ve Viyana Filarmoni’nin ünlü Rus orkestra şefi Valery Gergiev’i işten çıkarması, şu tartışmayı doğurdu: Putin sempatizanı olduğu bilinen sıradan vatandaşlar Putin’in yaptıklarından sorumlu tutulup bedel ödetilmeli mi? Batı kurumları bu mevzuda sert davrandı. Bana kalırsa, bu ağır bir bedel. Zira iş ırkçılığa kadar masraf. Lakin bir yandan da Putin yanlısı olmanın bedeli olmalı diye düşünüyorum.
◊ Ömür Gedik: Sanata sansür, spora ambargo… Savaş hakikaten de çok makûs bir şey. Rezil bir olay Rus kedilerinin de başına geldi. Milletlerarası Kedi Federasyonu, Rusya’da yetiştirilen kedileri soy kütüğüne kaydetmeme kararı aldı. Zaytung haberi üzere resmen. Şaşkınlıkla izliyorum. Irkçılığı pak hayvanlara kadar indiren bir dünyada yaşamak acı veriyor.
◊ Orkun Ün: Kediler… Baksanıza Rus kedilerine bile yaptırım uygulanmış! Çıldırmış olmalılar. Garip garip şeyleri yasakladınız anladık lakin kedilerden ne istersiniz? Hani birtakım saçmalıklar yeni saçmalıklar doğurur ya, o denli bir olay dönüyor burada. Bakalım daha neler göreceğiz…
◊ Savaş Özbey:
Batılıların farkında olmadan oynadıkları bir Rus ruleti bu. Kendilerini bu büyük kültürel birikimden yoksun bırakmalarının ne yararı var? Keskin sirke küpüne ziyan.
◊ Ömür Gedik: Umut Evirgen gece hayatının önde gelen isimlerinden. Üstüne kültürlü, sempatik, beğenilen sohbet ve güzel olunca bayanların ve magazin basınının ilgisini çekmemesi imkansız. Kendisini tanırım. Kiminle beraberse açıkça söyler. “Nur’la arkadaşız” diyorsa öyledir.
◊ Savaş Özbey: Tuba Büyüküstün, Melisa Şenolsun, Serenay Sarıkaya… Ülkenin en ünlü ve en hoş bayanlarıyla birlikte olan adam unvanını Cem Yılmaz’dan aldı bence.
◊ Orkun Ün: Umut Evirgen’in aşk hayatı çok hareketli. Hiç ‘bu da olmamış’ dedirtecek bir bağ yaşamıyor Umut. Fakat işin berbatı onunla arkadaş olmak da çok sıkıntı artık. Işık ile çok yakın arkadaş olduklarını tekraren söylediler ancak gel de anlat anlatabilirsen…
◊ Onur Baştürk: Umut’un arkadaş etrafında çok fazla ünlü var. Hasebiyle bu türlü söylentiler çıkması çok olağan. Şahit olduğum kadarıyla şu an Serenay’la hoş bir alakaları var. Lakin “en süratli playboy” demek abartılı olur. Etrafında daima model gördüğümüz bir playboy değil kendisi sonuçta.
Kendiyle dalga geçen insanlara bayılıyorum
Oğuzhan Koç hakkında “yağlarını aldırdı” savı ortaya atıldı. Müzikçi da kendisini Oburiks üzere göbeklendirdiği bir fotoğrafını paylaşarak bu iddiayı ti’ye aldı. Kurul ne diyor damat adayının bu paylaşımına?
◊ Savaş Özbey:
Hayatla ve kendiyle dalga geçebilen insanlara bayılıyorum. Ayrıyeten yağlarını aldırsa da yeridir. Ne hoş işte, düğüne kıymet verdiği manasına gelir. Gelinler istedikleri gelinliklere girebilmek için aylarca uğraşıp didiniyor. Damatlar niçin yapmasın?
◊ Orkun Ün:
Bu teze ben de birinci başta ‘düştüm’, “Acaba mı” dedim, “Yapmış mıdır Oğuzhan” diye sordum. Sonra bir ileti aldım Oğuzhan Koç’tan, “Yalan haber” dedi. Yani birinci ağızdan yalanlandı bu husus. Bir şey diyeyim mi? Ben esasen hiç inanmamıştım bu söylentilere. İnsan sevdiği için her şeyi yapar, evet fakat bu kadar zayıfken de yağ aldırmaz be arkadaş!
◊ Onur Baştürk:
Oğuzhan göbekli biri değil lakin yağ aldırabilir de. Ne var bunda? Artık en olağan şeylerden biri bu. Lakin bunu ti’ye alması da güzel.
◊ Ömür Gedik:
Bayan sanatkarlar yağ aldırma, botoks, Fransız askısı, dudak dolgusu vs. ne varsa yaptırırken Oğuzhan Koç’un yağlarını aldırması neden bu kadar olay oldu anlamadım. Ne var bunda? Sahneye çıkan, kamera önüne geçen erkeklerin de tıpkı bayanlar üzere kendilerine bakmaları gerekiyor.
Maskeli balo
Aslı Bekiroğlu “Maske Sen Kimsin?” müsabakasındaki arkadaşı Kubilay Aka’yla görüntülendi. Yeni ayrıldığı sevgilisi Davet Telkıvıran’dan dişe diş bir intikam geldi, o da birebir yarıştan Biran Damla Yılmaz ile sevgili oldu. Sizce neler oluyorbu maskeli baloda?
◊ Orkun Ün: Ben Davet Telkıvıran’ın yaptığına “intikam” demiyorum. Ben onun bu hareketini gereksiz buluyorum. Ne gerek var? Ait daha yeni bitmiş, sen çabucak yeni bir sevgili bulmuşsun. Bir de bunlar yetmezmiş üzere Aslı Bekiroğlu’nun olduğu yere gitmiş Davet Telkıvıran. Bayatladı artık bu hareketler be Kurul.
◊ Savaş Özbey: Allah aldatılan herkese bu türlü “cuk intikam” nasip etsin. “Dur ben de birebirini ona yapayım” desen bu türlü denk getiremezsin. Misliyle karşılık vermek bu olsa gerek.
◊ Onur Baştürk: Bu ne yahu, tam maskeli baloymuş! Çok güldüm. Liseli gibiler, o onunla flört ediyor, inadına başkası de diğeriyle filan. Hepsine bol baht ve âlâ cümbüşler diliyorum. Ancak maskeli balolar çabuk biter, sonrasına bakmak lazım.
◊ Ömür Gedik: Müsabaka kulisini hayal edince insan biraz şaşırıyor alışılmış. Yakınlaşmalar, yakınlaşmalara karşı nispet yaparcasına diğer yakınlaşmalar falan olmuş demek ki. Göze göz, dişe diş! Rolleri değiştirerek devam ediyorlar yarış sonrasındaki hayatlarına.
Kendisine sabır diliyorum
Daha evvel ayak parmağı kırıldığından konserine tekerlekli sandalyeyle çıkan Hande Yener, bu sefer de bacağı yandığı için Best Of Europe Awards gecesine sargılı katıldı. Yorumlarınızı alalım…
◊ Onur Baştürk: Büyük nazar değmiş, kendisine sabır diliyorum. Bu halde kelam verdiği yerlere katılmaya çalışması da takdir edilesi.
◊ Savaş Özbey: Hande Habeş ordusu üzere oldu, doruktan tırnağa yaralı. Yanık bir yana, o küçük parmak ne acımıştır kim bilir. Sehpaya çarpınca bile acısı insanın içine oturuyor. Her şeye karşın “show must go on” demesi takdir edilesi alışılmış.
◊ Orkun Ün: Kurşun döktürmesi lazım Hande’nin. Döktürdüyse bir kere daha döktürmesi lazım. Allah uzun ömür versin, dünyalar tatlısı babaannem bu işin uzmanıdır mesela. Kurşun döktüğünün sırtı asla yere gelmez. Biz artık hareketli Hande’yi, sevinçli Hande’yi, gösteri ustası Hande’yi özledik…
◊ Ömür Gedik: Hande birinci kazadan sonra kurşun döktürmüştü aslında. Bir daha döktürme fikrini bilemem lakin Hande artık biraz daha dikkat etmeli. Geçmiş olsun diyorum kendisine.
Tam bir İzlanda romantiği
Haftanın gündem olan bahisleri ortasında İzlandalı direktör Thor Saevarsson’un sevgilisi Dilan Çiçek Deniz için “Lolita”dan alıntıladığı doğum günü iletisi da vardı. Romantik buldunuz mu bu paylaşımı?
◊ Orkun Ün: Toplumsal medya ‘kasıklarımın ateşi’ kelamını alıp ‘belimin ateşi’ diye deverana soktu. Olacak şey değil. Thor’un her hareketi romantik. Bu adam değil miydi köprüde trafiği durdurup evlenme teklif etmeye çalışan? Biz bu işten şunu öğrendik sanırım; bir İzlandalının romantizm anlayışını asla küçümsemeyeceksin!
◊ Savaş Özbey: O tufaya ben de düştüm, haksızlık ettim memnun ikili. Nabokov’dan alıntı yaptığını fark edememiştim. Rus yapıtlarına soykırım uygulanan şu devirde ilaç üzere romantik bir paylaşım.
◊ Onur Baştürk: Tam bir İzlanda romantiği. Çok sevdim. İzlanda’yı gidip gördüm, onların bu kuzey romantizmine ayrıyeten hayranım. Çeviriden kaynaklı alaycı bakışları da anlamsız buluyorum.
◊ Ömür Gedik: Thor’un cümlelerine bayıldım. Türk erkekleri alınmasın ancak yabancıların sevme biçimi bazen nitekim de bu türlü çok hoş olabiliyor. Siz “romantik” diyorsunuz da adamın cümlelerinden resmen tutku fışkırıyor. İsteyen herkesin bu türlü tutkulu sevgilisi olsa keşke…
BU KIYAFETİ BEĞENEN VAR MI…
Farah Zeynep Abdullah’ın “Bergen” galasındaki kıyafeti ve tarzı çok tartışıldı. Siz beğendiniz mi?
◊ Savaş Özbey: O kadar eleştirildi ki, Twitter’dan “Hani kimse kimsenin kıyafetine karışmayacaktı” yazdı Farah. Saçı, rastası, örgülerin ucundaki tırnak üzere düğmeler, eldivenleri… “Özlem Tekin’le Emel Sayın’ı topla, ikiye böl” üzere bir kombinasyon olmuş.
◊ Orkun Ün: Beğenen var mı ortamızda? Bence olmamış. Farah “kıyafetime karışmayın” diyor ancak bu türlü bir sinemanın galasında üstelik konut sahibiyken bu derece özensiz giyinilmez.
◊ Ömür Gedik: Saçını ve makyajını hiç beğenmedim. Güzelim kızı mahvetmişler. Sinemanın de önüne geçti ayrıyeten bu tartışma ve uygun olmadı. Gala sonrası kıyafet, saç, baş değil sinema ve oyunculuklar konuşulmalıydı. Umarım artık “Bergen”i konuşuruz.
◊ Onur Baştürk: Farah’ın gala kıyafeti ve sonrasında gösterdiği reaksiyon tam bir “İletişim nasıl yapılmaz?” dersi oldu. Bu kıyafetin ileti içeriği netti: “Dikkat çekmek istiyorum.” Dikkat de çekti. Herkes bu berbat ekibi konuştu. Galadan sonra sinemanın kendisinden çok bu kombin ön plana çıktı. Halbuki sinema ve Farah Zeynep’in çok övülen oyunculuğu ön planda olmalıydı. Farah Zeynep kendi kendine süreci baltalamış oldu.
Rus ruleti
Dünyaca ünlü orkestra şefi Valery Gergiev, Vladimir Putin’e yakınlığı nedeniyle Münih Filarmoni Orkestrası’nın birinci şefliğinden de alındı.
Savaşın akabinde Batı’da Rus edebiyat, müzik, sinema ve başka sanat efsanelerine karşı bir kültürel ambargo başladı. Sizce bu durumdan kim ziyanlı çıkar?
◊ Onur Baştürk:
Carnegie Hall ve Viyana Filarmoni’nin ünlü Rus orkestra şefi Valery Gergiev’i işten çıkarması, şu tartışmayı doğurdu: Putin sempatizanı olduğu bilinen sıradan vatandaşlar Putin’in yaptıklarından sorumlu tutulup bedel ödetilmeli mi? Batı kurumları bu mevzuda sert davrandı. Bana kalırsa, bu ağır bir bedel. Zira iş ırkçılığa kadar masraf. Lakin bir yandan da Putin yanlısı olmanın bedeli olmalı diye düşünüyorum.
◊ Ömür Gedik: Sanata sansür, spora ambargo… Savaş hakikaten de çok makûs bir şey. Rezil bir olay Rus kedilerinin de başına geldi. Milletlerarası Kedi Federasyonu, Rusya’da yetiştirilen kedileri soy kütüğüne kaydetmeme kararı aldı. Zaytung haberi üzere resmen. Şaşkınlıkla izliyorum. Irkçılığı pak hayvanlara kadar indiren bir dünyada yaşamak acı veriyor.
◊ Orkun Ün: Kediler… Baksanıza Rus kedilerine bile yaptırım uygulanmış! Çıldırmış olmalılar. Garip garip şeyleri yasakladınız anladık lakin kedilerden ne istersiniz? Hani birtakım saçmalıklar yeni saçmalıklar doğurur ya, o denli bir olay dönüyor burada. Bakalım daha neler göreceğiz…
◊ Savaş Özbey:
Batılıların farkında olmadan oynadıkları bir Rus ruleti bu. Kendilerini bu büyük kültürel birikimden yoksun bırakmalarının ne yararı var? Keskin sirke küpüne ziyan.
