HASTA KARISININ YANINDA OLMAK İÇİN MESLEĞİNİ BİR KENARA BIRAKTI
Mesleğini de onun getirdiği serveti ve şöhreti de elinin zıddıyla itti ve ailesiyle birlikte çiftliğine kapandı. Lakin bunun nedeni birçok yıldızın yaptığı üzere “şöhrete doyup” kenara çekilmek değildi. Onun, çok başarılı bir formda sürdürdüğü sinema kesimine veda etmesinin nedeni çok sevdiği eşinin “gizemli” hastalığıydı. Yani bir öbür deyişle hayatının en sıkıntı günlerinde kendisini eşine adamak için mesleğini hiç düşünmeden feda etti. Pekala artık bu usta oyuncunun ne yaptığını, nasıl geçindiğini biliyor musunuz?
ARTIK APAYRI BİR DALDA
Buraya kadar anlatılan Chuck Norris’in kısa hikayesi… 1968’den başlayarak Hollywood’dan uzaklaştığı 2012 yılına kadar başarılı sinemalara imza atan Norris, en son The Expendables isimli sinemada oynadı. Sonra da kayıplara karıştı. Bilhassa de onun sinemalarını zevkle izleyen hayranları merak etti Chuck Norris’e ne olduğunu. Gerçek elbette ortaya çıktı. Norris, hastalığı uzun mühlet teşhis edilemeyen, buna karşın günden güne güçten düşen eşine dayanak olmak ve onun bakımıyla ilgilenmek için pırıltılı dünyaya veda etmişti. Artık ise farklı bir işle uğraşıyor.
TARAMALAR SIRASINDA GADOLİNYUM ENJEKTE EDİLDİ
Şu anda 82 yaşında olan Chuck Norris, The Expendables sinemasında oynadıktan bir yıl sonra, 2013’te Norris’in karısı, eski model ve oyuncu Gena O’Kelley’in sıhhati gizemli bir biçimde bozulmaya başladı. O sürecin başlangıcına dönersek… Norris ile evliliğinden biri kız başkası erkek ikiz annesi olan Gena O’Kelley’nin romatoid artrid ismi verilen bir hastalığı vardı. O’Kelley, bunun için kimi manyetik rezonans taramalarına girmek zorundaydı. Bu taramalar öncesi de ona bir kontrast unsur enjekte edildi. Bu aslında MRI ismi verilen görüntülemelerde kullanılan bir metot ve bu sırada da hastaya çoklukla gadolinyum isimli bir kimyasal enjekte edilir. Bu uygulama Gena O’Kelley’ye de yapıldı. Bu manyetik rezonans görüntülemeleri sırasında, sekiz gün içinde üç defa bu unsur enjenke edildi. Ancak sonra beklenmedik gelişmeler oldu.
‘SANKİ VÜCUDUMDAN BİR ASİT AKIMI GEÇİYORDU’
Gena O’Kelley, birinci enjeksiyondan sonra yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: ” Enjeksiyondan saatler sonra güya bütün bedenim yanıyormuş üzere bir pay kapıldım. Güya vücudumun her yerinden bir asit akımı geçiyordu.” Bu yanma hissi bir mühlet azaldıktan sonra giderek yayılmaya başladı Gena O’Kelley’nin anlattığına nazaran. Chuck Norris, devayı karısını hastaneye götürmekte buldu. Üstelik kimileri gece uykularından uyanmak üzere tekraren tekrarlandı bu durum. Tabipler ise onu muayene edip kimi tetkikler yaptıktan sonra çok sağlıklı olduğunu söyleyip konuta yollamayı sürdürdüler. Ancak bu ortada Gena O’Kelley’nin şikayetleri sürdü ve yalnızca bebek mamalarıyla beslenmeye başladı.
‘BÜTÜN GAYRETİM ONU HAYATTA TUTMAK’
Bu kabus üzere süreç, uzun sürdü… Gena O’Kelley, yataktan kalkamaz hale geldi. Onun bakımını bir hemşire üstlendi. Chuck Norris de onun baş ucundan bir dakika bile ayrılmadı. Dövüş sanatları ustası ve oyuncu Norris ise bu güç günlerinde Gena’yı yalnız bırakmamak, onun yanında olmak için mesleğini bir kenara itti. Bunu da bir röportajında ” Mesleğimi bırakıp Gena’nın bakımına konsantre oldum. Artık bütün uğraşım onu hayatta tutmak için” diye konuşmuştu.
TEDAVİSİ İÇİN MİLYON DOLARLAR HARCANDI
Çift, bu sıkıntı günlerde Gena O’Kelley’in manyetik görüntüleme için kullanılan kimyasal unsurdan zehirlendiğini ileri sürdü. Lakin hekimler, gadolinyum ismi verilen bu unsurun insan bedenine ziyan vermeden atılmak üzere tasarlandığını ileri sürüp bu iddiayı reddetti. Norris, onun tedavisi için 2 milyon doları gözden çıkardı. Yalnızca bununla da yetinmedi ve manyetik görüntüleme sırasında kullanılan gadolinyumdan kaynaklanabilen zehirlenmelere karşı insanları bilinçlendirmek için de faaliyetlerde bulunmayı sürdürdü.
Chuck Norris ve Gena O’Kelley, 2017’de bu ilacı üreten firmaya karşı 10 milyon dolarlık bir dava açtı. Lakin 2020 yılında rastgele bir muahede yapılmadan dava düştü.
SU ŞİRKETİNİ YÖNETİP ÇOCUKLARA İSTEKLİ OLARAK KARATE ÖĞRETİYOR
Chuck Norris 2020 yılında konuk oyuncu olarak kamera karşısına geçtiği Hawaii Five-0 ve TNA iMPACT! Wrestling dışında eskisi üzere mesleğine geri dönmedi. Artık çift, ikiz çocuklarıyla birlikte Teksas’ta yaşıyor. Aslına bakılırsa bu, Norris için gerçek bir emeklilik değil. Eski günlerinden ve mesleğinden çok uzakta, karısının sahip olduğu su şirketini yönetiyorlar birlikte. Bir Instagram paylaşımında belirttiği üzere “güzel ve olağanüstü karısıyla vakit geçirmeyi” hiçbir şeye değişmiyor. Bu ortada Norris ve eşi, yarar maksadı gütmeyen bir tertip aracılığıyla çocuklar için karate dersi de düzenliyor.
MR GADOLİNYUM NEDİR? Gadolinyum, yalnızca beyinde değil, birebir vakitte deride ve kemik dokuda tutulabilen ağır metaldir. Gadolinyum temelli kontrast casuslar (GBCA), organ, yumuşak doku ve damar sitemini daha ayrıntılı gösteren MR tetkikinde manzara kalitesini hayli arttırması bakımından tercih edilmektedir.
YAŞ FARKI AŞKA PÜRÜZ OLMADI
Chuck Norris birinci evliliğini 1958 ile 1988 ortasında Diane Holechek ile yaptı. Gena O’Kelley ile Norris, 1997 yılında birlikte rol aldıkları bir TV dizisinde tanıştılar. Gena o sırada 23 yaşındaydı, Norris ise 50’li yaşlarının sonuna geliyordu. Fakat bu durum onların birbirlerine aşık olmasını engellemedi. Chuck Norris, eşinden boşanır boşanmaz tıpkı yıl Gena ile evlendi. 2001 yılında da biri kız başkası erkek ikizleri dünyaya geldi.
İÇİNE KAPANIK BİR ÇOCUKTU
Gelin biraz da Chuck Norris’e yakından bakalım ve hayat hikayesini bir hatırlayalım. Gerçek ismi Carlos Ray Norris olan oyuncu, 10 Mart 1940’ta Oklahoma, ABD’de dünyaya geldi. Norris, 16 yaşına geldiğinde anne ve babası boşandı. O da daha sonra kendisinin anlattığına nazaran pek keyifli bir çocukluk geçirmedi. Norris, çocukluk yıllarını “utangaç, asosyal ve kötümser” olarak nitelendirmişti bir seferinde. Babası Ray, bir araba tamircisiydi fakat tertipli bir işi yoktu. Ayrıyeten alkol sorunu yaşıyordu. Babasının davranışları ve ailenin mali durumundan utanan Norris, tüm çocukluğunu içine kapanık olarak geçirdi.
1958 yılında Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerine bağlı Hava Polisine katıldı ve Güney Kore’ye, Osan Hava Üssüne gönderildi. Amerika Birleşik Devletleri’ne döndüğünde, Kaliforniya’da Mart Hava Üssü’nde bir Hava Polisi olarak hizmet vermeye devam etti. Norris’in Ağustos 1962 yılında hava polisliğinden ayrıldı. Northrop Corporation’da çalıştı ve bir okul mağazası da dahil olmak üzere Hawthorne Bulvarı üzerinde Karate okullar zinciri açtı. Dövüş sanatlarıyla tanışması ise Osan Hava Üssü’nde çalışmak için Güney Kore’ye ittiğinde oldu. Kısa müddette karetede siyah jenerasyon sahibi oldu 1964’te şampiyonalara katılmaya başladı. 1968 ile 74 ortasında Dünya Orta Sıklet Karate Şampiyonu unvanını kimseye kaptırmadı. 1969 yılında da Dean Martin ile birlikte oynadığı The Wrecking Crew isimli sinemayla sinemaya adım attı. Eşinin sıhhatinin bozulduğu 2012 yılına kadar da birçok sinemada kamera karşısına geçti.
‘ONU DÖVEBİLECEK TEK KİŞİ KENDİSİDİR’
Gelelim Norris ile ilgili öteki bir mevzuya. Dünyanın en büyük aksiyon kahramanlarından Chuck Norris, 2007 yılında hakkında yazılan ve ABD’de gençler ortasında lisandan lisana dolaşan kent efsanelerinin toplandığı kitaba dava açtı. Satış rekorları kıran kitabı, “gerçekleri” yansıtmadığı ve “insanların hakkındaki düşüncelerini” değiştireceği için dava ettiğini açıkladı. Kitapta ” Chuck’ı bu dünyada dövebilecek tek bir kişi varsa, o da kendisidir”, “Chuck, bir cep telefonunu sakallarına sürterek şarj edebilir”, “Suya düştüğünde Chuck ıslanmaz, su Chuck’lanır” ve “Chuck, kitap yazmaz. Harfler dehşetten sıraya girer, cümle olur” üzere tuhaf tabirler yer alıyordu.
